SİNDİRİM SİSTEMİ EMBRİYOLOJİSİ
Embriyo başlangıçta plak
şeklindedir. 3-4 haftalar civarı baş kuyruk yandan içe doğru katlanma
gerçekleştiriyor. Yolk kesesi endoderm ile döşelidir. Baş kuyruk yan katlanması
sonucu yolk kesesi embriyonun içinde kalıyor. Lateral katlanmalar ilerledikçe embriyo
içine giren yolk kesesi primitif bağırsağı oluşturuyor. İnce vitellin kanal ile
yolk kesesi ~28. gün bağlantı gösterir. Primitif bağırsağın baş kısımda ki
açıklığı stomodeumu (ilkel ağız) oluşturur. Buccafaringeal membranla kapalı
olan bu yapı 4. hafta da yırtılır. Embriyo amniyon sıvısını yutar ve primitif
barğırsakta amniyon sıvısı dolaşmaya başlar. Buccafaringeal membran ektoderm
kökenlidir. Caudal uçta bulunan proktedeum (ilkel anüs) kloaka membranı ile
kapalıdır, 9. haftada yırtılır. Kloaka membranı ektoderm kökenlidir.
Primitif bağırsak; foregut (ön),
midgut (orta), hingut (son) olmak üzere 3 kısımda incelenir.
Ön Bağırsak (Foregut)
Buccofaringeal membrandan karaciğer
tomurcuğuna kadar olan bölümdür. Proksimal kısmı solunum divertikülüne kadar
olan kısım faringeal bağırsak olarak adlandırılır. Çölyak arter ile beslenir.
Orta Bağırsak (Midgut)
Koledok kanalının duedonuma açıldı
noktadan transvers kolonun 2/3 proksimal kısmının sonuna kadar olan kısımdır.
Süperior mesenterik arter ile beslenir.
Son Bağırsak (Hingut)
Transvers kolonun 1/3 distal
kısmından kloaka membranına kadar olan kısımdır.
Endoderm, sindirim sistemi epiteli,
GİS epiteli, karaciğer ve pankreas parankimini oluşturur.
Splanknik Mezoderm; Endodermle
yakın komuşuk gösterir. Bağırsak duvarının kas ve peritoneal elemanlarını
oluşturur.
Ön Bağırsaktan Gelişen Yapılar
Þ
Farinks ve ilişkili yapılar (ağız boşluğu, dil,
bademcikler, tükürük bezleri)
Þ
Solunum sistemi
Þ
Özofagus
Þ
Mide
Þ
Duedonum (Safra kanalı açıklığına kadar olan kısım
yani safra kanalı açıklığının proksimali)
Þ
Karaciğer
Þ
Safra Kesesi
Þ
Safra Kanal Sistemi
Þ
Pankreas
Özofagus Gelişimi
Primitif
bağırsağın ön duvarında 4. haftada distal uç divertikül oluşur. Bu divertikülün
dorsal kısmı özofagusu oluşturur. İlk başta tracea ve özofagus lümeni
birleşiktir. Traceaözofagial septumla ayrılır. Başlangıçta özofagusun boyu
oldukça kısadır. Kalp ve akciğer büyüdükçe özofagusun boyu uzar. Lümenindeki
epitel hücrelerinin prolifere olmasıyla lümen tıkanır. Sonrasında apoptozis ile
vacuoller oluşur ve lümen açılır. Ortada bir septumun kalması sonucu iki
lümenli bir özofagus oluşur.
En sık
görülen özofagus anomalisi, proksimal kısmının kör kese olarak sonlandığı,
distal kısmının da traceanın bifurkasyo kısmına fistül ile bağlandığı durumdur.
Polihidroamniyoz (amniyon sıvısının fazlalığı) durumunda özofagus anomalisi
gözlenir.
Özofagus
yeterince uzayamazsa diğer sindirim sistemi elemanlarını (mide, incebağırsak,
dalak, karaciğer segmenti) yukarı çekerek organları thoraks boşluğuna getirir.
Akciğer hipopilazisi gerçekleşir. Konjenital hiatal hernia denir bu duruma.
Mide Gelişimi
Primitif bağırsağın özofagus
distalinden itibaren başlar. Ön bağırsakta 4. hafta fusiform şekilde
genişlemeye başlar. Mide başlangıçta tüp şeklindeyken şekli, pozisyonu değişir
fusiform bir hal alırken rotasyon hareketi de yapar. Saat yönünde 90° döner. Bu
dönüş uzun ekseninde ön arka eksen etrafında gerçekleşir. Başlangıçta midenin
önünde ventral, arkasında dorsal mesenter (mideyi karın boşluğuna bağlayan bağ
dokusu) var. Bu dönüşle dorsal (arka) mesenter sola, ventral (ön) mesenter sağa
bakar.
Başlangıçta midenin sol tarafını innerve
eden sol nervus vagus midenin ön duvarını, sağ tarafını innerve eden sağ nervus
vagus arka duvarını innerve eder.
Hem dönme hareketi hem de midenin
duvarlarının büyüme hızlarının farklı olması şekil ve pozisyon değişikliğine
yol açar. Midenin sol duvarı sağ duvarına göre daha hızlı büyür. Midenin büyük
(arka) ve küçük (ön) kurvaturları oluşur. Rotasyon hareketiyle beraber kayma
hareketi de gerçekleşir, üst ucu kayar. Kaudal (alt) taraf yukarı sefalik
(kardia) taraf aşağı doğru kayar ve mide
yataylaşır.
Mide dönerken mesenterleride
beraberinde çeker. Dorsal mesenteri çekmesiyle midenin arkasında kör bir kese
oluşur. Bursa omentalis adı verilir. Dorsal mesenter uzamaya devam eder ve bir
süre sonra transvers kolonun ve ince bağırsakların üzerini örten omentum majörü
oluşturur. Midenin ön yüzünde ventral mesenter vardı. Bu yapı karaciğer ve
duedonumun üstüne atlar ve omentum minörü (bağ dokusundan oluşur)
oluşturur.
Midenin en sık gözlenen anomalisi
pilor stenozudur. Sirküler kasların aşırı çoğalmasıyla, az miktarda
longitudinal kasların çoğalması ile
daralır. Duedonuma geçiş yetersiz olduğu için fışkırır tarzda kusma
gerçekleşir.
Duedonum Gelişimi
Mide segmentinin distalinde 4.
hafta gelişmeye başlar. Ön ve orta bağırsaktan köken alan tek organdır. Bu özelliği ile hem çölyak hem de
süperior mesenterik arter ile beslenir. Ön
bağırsak distal, orta bağırsak proksimal kısmını oluşturur. Karaciğer
tomurcuğunun distalinde birleşirler. Rotasyon hareketine katılır. C şeklinde
halkasal yapı oluşturur. Mide ve pankreas büyüyünce sağa doğru rotasyon
hareketine uğrar.
5-6. haftalar civarı tıkanır.
Tıkanan lümen 9. haftada tamamen açılır. Stenoz (darlık) veya atrezi (hiç
açılmaması) olur.
Karaciğer ve Safra Kesesi Gelişmesi
Karaciğer
Ön bağırsağın alt sınırını
karaciğer tomurcuğu oluşturur. Ön bağırsağın distal ucunda bağırsağın içini
döşeyen endodermal hücreler gelişimin 4. haftasında hızla prolifere olur. Epitel
hücreler bir çıkıntı oluştururlar. Bu çıkıntı karaciğer primordiumu (hepatik divertükül)
olarak adlandırılır. Perikard ve yolk sapı arasında ki boşluğu dolduran
mezoderm kökenli bağ dokusu komponentine septum transversum (diaframı
oluşturacak yapı) denir. Endoderm hücreleri septum transversuma doğru prolifere
olur, karaciğer gelişimi başlar. Gelişim sürerken ön bağırsakla olan bağlantı
daralır, hepatik kanal oluşur. Bu kanalın ön yüzünde sistik diverkül oluşur. Bu
yapı safra kesesini oluşturur. Sistik kanal ve hepatik kanal birleşerek koledok
kanalını oluşturur.
Endoderm hücreleri; karaciğer
parankimi ve safra kanallarının epitelini oluşturur. Septum transversum
mezodermi; hematopoietik hücreler, kupffer hücreler ve bağ dokusu hücrelerini
oluşturur.
Karaciğer büyük bir organdır, hızla
gelişir. Gelişimin 10. haftasında vücut ağırlığının %10’unu oluşturur.
Fonkisoyonu çok önemlidir. Fötal hayatta kan yapar. Hem erisrosit hem de
lökosit seri hücrelerini üretir. Kan yapımına 6. haftada başlar. Hamileliğin
son 2 ayına kadar kan yapımına devam eder. Sonra kemik iliği devreye girer. Daha
sonra birkaç küçük hemopoietik ada görülür. Karaciğer 12. hafta safra üretimine
başlar. Safra hepatik kanaldan çıkar, koledok kanalı ile duedonumun proksimal
kısmına açılır. Başlangıçta ön bağırsağın ön kanalına açılan koledok kanalı
mide ve duedonumun rotasyon hareketi sonucu arka duvara doğru kayar. Majör
papilladan duedonuma açılır.
Karaciğer de lobülasyon sayısı
farklılıkları, safra kesesi duplikasyonu olabilir. Patolojik durumlar dışında
asemptomiktir. Bir önemi yoktur.
Safra kanallarının renakanalizasyonu
tam olmazsa, koledok tıkalı ise extra hepatik safra kanalı tıkanıklığı adı
verilen durum oluşur. Sarılık görülür. Karaciğer nakline kadar gidebilir.
İntrahepatik safra kanalları olursa yine sarılık görülür mortaliteye (ölüm)
neden olabilir veya benign şekilde birey hayatına devam eder.
Pankreas Gelişimi
Ön bağırsak distal ucundan 4. hafta
2 tomurcuk halinde gelişmeye başlar. Ön bağırsağın ön duvarında ventral
pankreas, ön bağırsağın arkda duvarında dorsal pankreas gelişir. Mide sağa 90° rotaston
hareketiyle beraber duedonumu, koledoğu ve vental pankreas tomurcuğunu da içeri
doğru çeker. Ön yüz rotasyonla beraber dorsale döner. Dorsal pankreas
tomurcuğunun arka alt kısmına yerleşir. Bu iki tomurcuk, kanal sistemi ve
parankimleri birleşirler. Ventral tomurcuk pankreas başının inferioru ve
uncinat çıkıntıyı oluşturur. Diğer pankreas yapıları dorsal tomurcuktan
gelişir. Dorsal pankreas kanalının distali ile ventral kanal birleşerek ana
pankreas kanalını (wirsung kanalı) oluştururlar. Bu kanal koledok kanalı ile
birleşerek duedonuma papilla majörden açılırlar. Dorsal pankeras kanalının proksimal
ucu ise ya ortadan kaybolur ya da aksesuar kanalı (santorini kanalı) oluşturur.
Minör papilladan duedonuma açılır. Bireylerin %10’unda ventral ve dorsal
pankreas kanalı birleşmez ayrı ayrı duedonuma açılır, asemptomatik bir
durumdur.
Pankreas hem ekzokrin (sindirim
enzimleri) hem de endokrin (langerhans adacıklarınca) salgı yapar. Langerhans
adacıkları fetal yaşamın 3. ayında pankreas parankimatöz dokusundan gelişir. En
önemli salgısı olan insülini 5. ay civarında salgılamaya başlar. Hemen akabinde
glukagon ve somatostatin salgısı başlar. Bezin bağ dokusu koponentleri pankreas
tomurcuğu etrafında bulunan splanknik mezodermden köken alır.
Bazen ventral tomurcuk 2 parça
halinde olabilir. Sağdaki parçası arkaya, soldaki parçası öne geçer ve bunlar
birbirleriyle kaynaşırlar. Duedonumun etrafını halka gibi sararlar. Bu durum
duedonumda stenoza neden olur sıkma derecesine göre. Bu duruma annüler pankreas
denir ve en sık rastlanan pankreas anomalisidir.
Bazen sindirim kanalının herhangi
bir segmentinde (özofagustan- son bağırsağa)
pankreas dokusu görülebilir. En sık mide ve meckel divertikülünde
(ileum) görülür, asemptomiktir ancak sindirim enzimi salgıladığı için ülsere
neden olabilir ve kanamaya neden olabilir.
Orta Bağırsaktan Gelişen Yapılar
Þ
Duedonumun bir kısmı (safra kanalı açıklığının
distali)
Þ
İnce bağırsak
Þ
Çekum
Þ
Appendiks vermiformis
Þ
Çıkan kolon
Þ
Transvers kolonun 2/3 proksimal parçası
Orta
bağırsak gelişimin başlangıcında dorsal mesenter ile karın arka duvarına bağlı
U şeklinde bir halkadır. Ön yüzünde ki vitellin kanal ile yolk sapına bağlantı
gösterir. 4 veya 5. haftada orta bağırsakta gelişimine başlar. Orta bağırsak
halkası süperior mesenterik arterin etrafında yerleşim gösterir. Orta bağırsak
halkası hızlı bir uzama gösterir. Süperior mesenterik arter etrafında bir dönme
harekeri gerçekleştirir. Uzamayla birlikte kıvrılmalar olur. Üst taraf (sefalik
kol); deudonumun distal parçası, jejenum ve ileumun bir kısmını oluşturur. Alt
taraf (kaudal kol); distal ileum, çekum, appendiks vermiformis, çıkan kolon,
transvers kolonun 2/3 proksimal parçasını oluşturur.
Bağırsak
halkası hızla uzar kıvrılmalar artar, 6. hafta organ karın içine sığmaz ve
umblikal korddaki external embriyonik kölom boşluğuna girer. Bu fıtıklaşmaya
fizyolojik umblikal herniasyon denir.
İnce
bağırsak kıvrımlı yapı gösterirken kalın bağırsak düzdür. Orta bağırsak
rotasyonu saatin tersi yönünde 270° dönüş hareketi gösterir. İlk 90° fıtık
sırasında geri kalan 180° ise karın içerisinde gerçekleşir.
İnce ve
kalın bağırsağın birleştği bölgede bir tomurcuk meydana gelir. Çekal tomurcuk
adı verilir. Onun da ucunda appendiks vermiformis oluşur. 6. hafta başlayan fıtıklaşma 10. hafta
da sonlanır. Karın içerisine ilk olarak jejenum döner ve sol tarafa yerleşir.
Diğer gelen organlarda sağ tarafına yerleşerek karın içerisine girerler. En son
olarak da çekum geri döner. Başlangıçta karaciğer altında yerleşirken sonra
normal yerleşim yeri olan sağ iliak fossaya gider.
Konjenital Omfalosel
Karın içi
organlarının umblikal kese içinde kalmasıdır. Çevresinde amniyon zarı var. On
bin doğumda 2,5 oranında görülür. Beraberinde birçok malformasyon görülür; kromozom
anomalileri kalp defektleri, nöral tüp defekti.
Umblikal Herni (Gastroşisiz)
Karın içi
organlar karın duvarında fıtıklaşır. Çevresinde amniyon zarı olmadığından
amniyon sıvısı ile direk temas var. On bin doğumda bir görülür. Genellikle
umblikusun sağ lateralinden gerçekleşir. Çünkü buradaki sağ umbikal venin
gerilidiği yerdeki kasta bir zayıflık gözlenir. Tedavi şansı daha yüksektir
nekroz yoksa. Çünkü başka anomali gözlenmez.
Organlar karın içine yerleştirilip karın ön duvarı dikilir. Genellikle
uyuşturucu madde kullanan kadınların çocuklarında görülür.
Meckel Divertikulumu (İleal Divertikül)
Primitif bağırsak ile yolk kesesi
arasında ki vitellin kanalın kapanmaması sonucu oluşur. % 2-4 oranında görülür.
Terminal ileumda çekumun 60-70 cm proksimalinde görülür. Asemptomatik olabilir.
Meckel divertikülü duvarında sıklıkla aksesuar pankreatik doku bulunur.
Kanamaya neden olabilir. Bazen fibröz bir tabaka ile bağlantı devam eder,
semptom olmaz ancak etrafında ki dönme sonucu bağırsak tıkanmasına neden
olabilir. Bazen burada açıklık olabilir içerik dışarı çıkar veya iki ucu
kapanır ortası kist olarak kalabilir.
Bağırsak Duplikasyonu
En sık terminal ileumda görülür.
Epitelin hızlı prolisferasyonu ile lümen tamamen tıkanır. Rekanalizasyon
sırasında ortada septum olur, iki kanal görülür. %33 başka defektler eşlik
eder. Örneğin; pilor stenozu, imperfore anüs vb sindirim kanalı defektleri.
Bağırsak Atrezi (Kaplılık) ve Stenozları (Darlık)
En sık duedonumda, en az kolonda
görülür. Bin beş yüz doğumda bir rastlanır. Duedonumun proksimal kısmında
görülürse renakalizasyon yetersizliği şeklinde görülürken, distalinde vasküler
yetersizlik yani beslenme bozuklukları halinde görülür. Bölge beslenemez atrezi
görülür.
Apple peel atrezisi, jejenumun
proksimalinde görülür. Distal kısım ise kıvrınlı, kısa bir bağırsak halkası
şeklinde mesenteryum etrafında rotasyon yapmış şekilde görülür. Atrezilerin %
10 unudur. Gelişim geriliği ve başka anomaliler eşlik eder.
Diğer anomaliler; orta bağırsak hiç
rotasyon hareketi yapmaz, asemptomatiktir. Ancak appendisit olan bireye teşhiş
koymada güçlük çıkar. Mesentere bağlı olmayabilir tersine (organların yeri
değişir sağdakiler sola soldakiler sağa geçer) veya karışık rotasyon yapmış
olabilir, internal herni görülebilir. Çekum yukarıda kalabilir, asemptomatik
olabilir. Mesenter etrafında düğümlenmeler olabilir.
Son Bağırsaktan Gelişen Yapılar
Þ
Transvers kolonun 1/3 distal kısmı
Þ
İnen kolon
Þ
Sigmoid kolon
Þ
Rektum
Þ
Anal kanalın üst kısmı
Þ
Mesane epitelinin tümü
Þ
Üretra epitelenin büyük bir kısmı
Son
bağırsaktan geliişen tüm yapılar inferior mesenterik arter ile beslenirler.
Kloaka Gelişimi
Son
bağırsağın terminal kısmını içiendoderm ile döşeli dışı ektoderm ile örtülü
kloaka boşluğuna açılır. Embriyonun dorsalinde ki bu kısmın adı primitif
anorektal kanaldır. Ventral yüzünde allontoyis kloaka boşluğuna açılır. Buraya
primitif ürogenital sinüs adı verilir. Kloakanın ventral (ön) yüzü kloaka
membranı ile örtülüdür. Kloaka membranı ektoderm kökenlidir. Embriyonun hem
kıvrılması hem de bağırsağın yavaşça şekillenmesiyle, mesodermin büyümesiyle
beraber primitif anorektal kanal ile primitif ürogenital sinüs arasında bir
mesodermal septum kloakanın içerisine doğru göç etmeye başlar. Aşağı doğru göç
eden septum kloakayı iki bölmeye ayırır. Arkada anorektal kanal, önde
ürogenital sinüs. Anorektal kanaldan rektum, ürogenital sinüsten de ürogenital
sistemle ilişkili yapılar gelişecek. Kloaka membranı ~7. hafta da yırtılır.
Anal kanal 9. haftada rekanalize olur. Anal kanal ve ürogenital sinüs dışarı
ile ağızlaşır. Ürorektal septum perineyi oluşturur.
Anal Kanal Gelişmesi
Anorektal
kanalın en terminal kısmıdır. Proksimal 2/3 kısmı endoderm, 1/3 lük distal
kısmı ektodermden köken alır. Endorm ve ektodermin karşılaştığı bölgeye
pectinat çizgi denir. İlkel anal kanala proktedeum denir. Anal kanalın üst
kısmı süperior rektal alt kısım inferior rektal arter ile beslenir. Aynı
şekilde venöz dönüşü ve lenf drenajı da farklılık gösterir.
Son Bağırsak Anomalilileri
Ürorektal
septumun gelişimi sırasında meydana gelen sapmalar veya dış açıklıkların farklı
yerlere lokalize olması, rekanalizasyon olmaması ile anomaliler oluşabilir.
İmprofere
anüs; sık gözlenir. Rekanalizasyon olmaz. Anal açıklık yoktur.
Konjenital megakolon (Aganglionik
megakolon, Hirschsprung hastalığı); ganglionların konjenital olarak olmaması
sonucu peristaltik hareketler ve segmentasyon gerçekleşmez. Özellikle rektum
etkilenir. Olguların %80’inde sigmoid kolon etkilenirken az bir kısım olguda
(~%10) tüm kolon etkilenir. Peristaltik hareketlerin olmamaıs nedeniyle
bağırsak içeriği artar, bağırsak büyür. Tedavi olarak ganglionsuz bölgeler
çıkartılır.
Çok güzel olmuş ellerinize sağlık hocam
YanıtlaSil